“Günahın Neydi Malatya Sahipsizsin”

POLİTİKA

“Günahın Neydi Malatya Sahipsizsin”

DES Malatya İl Başkanı Veysel Fırat yaptığı yazılı açıklamada: “Malatya maalesef depremden sonra sahipsizlikle de ikinci bir depremi yaşamış oldu” dedi. Fırat’ın açıklamasında şu ifadeler yer aldı:

Altı Şubat depreminden en çok etkilenen 4 ilden bir olan Malatya maalesef depremden sonra sahipsizlikle de ikinci bir depremi yaşamış oldu. Can kaybımız Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş’taki gibi fazla olmadı ama şehrimiz diğer üç il gibi yaşanmaz hale geldi. Depremin yıkamadığı ancak bizim yıkmak zorunda olduğumuz binaların sayısı depremde yıkılan binalardan 3 kat fazla olması Malatyalıların yaşam kalitesini diplere düşürdü. Yıkım ve moloz taşıma işi şehrin trafiğinden tutunda sokakların çamuruna, havasının kirliliğine kadar her şeyine sirayet ederken bu sirayeti ülke geneline anlatamayan bir yönetici topluluğuyla da Malatya halkı mücadele eder oldu.

Malatya’nın sorunlarının merkezi yönetime ve ülke geneline olduğu gibi anlatılmayıp sorunların az gösterilmeye çalışılmasıyla bizim yöneticilerimiz kendilerini başarılı olduklarını göstermeye çalıştılar. Depremden sonraki yaşam mücadelesi merkezi yönetimin desteğiyle ayakta durdu ama bizim ileri gelenlerimiz yani bizi anlatacak olanlar yapamadılar. Malatya’daki sorunları az gösterip olan sorunları da kendi imkânlarımızla çözüldüğünü göstererek üstünü örterek kendilerinin başarılı göstermeye çalıştılar sanki.

Malatya hakkında söz söyleme erkine sahip kişilerin yani milletvekillerinin, valinin, belediye başkanlarının il idare kurulu üyelerinin ayrı ayrı sorumluluklarını yerine getirmediklerini anlıyoruz. Bu saydığım makamlar Malatya’nın eksikliğini Ankara’dan saklayarak, ya da giderildi diyerek Ankara nezdinde kendilerini başarılı gösterme çabalarındalar mı? Cevabı düşündürücü ama sonuçta Malatya şehri ve halkı bunun acısını çekiyor.

Depremin üzerinden bir yıla yakın zaman geçmiş hala sularımız rahatlıkla içilebilecek seviyeye gelmemiş. Malatya gibi içme suyu cenneti olan ilimizde susuzluk çekiyoruz.

Galatasaray Spor Kulübü deprem bölgesine 300 kalıcı konut yapmak üzere TOKİ ile anlaşma imzalarken Adıyaman, Hatay ve Kahramanmaraş illerine yapılacağını da belirtirken Malatya’ya neden yapılmadığına dair yorum ‘’Malatya’nın durumu zaten iyi, ihtiyaç yoktur.’’ algısının oluştuğu anlamına gelmiyor mu?  Bu algıyı oluşturanlar utanmasın mı?

YÖK Başkanı Malatya’ya ziyarete geldiği vakit İnönü Ünv. Rektörü Sayın Kızılay, sorunları ortaya dökmeyerek öğrencilerin barınma sorunu yok diyerek uzaktan eğitime gerek yok deyip, yüz yüze eğitime ikna ederse Ankara’da Malatya’nın sorunları gündem olur mu ya da Galatasaray konutlarını Malatya’ya yapar mı?

Turgut Özal Üniversitesi’nde öğretim görevlisi alımlarındaki uygulamalar gündemden hiç düşmüyor. İlanlarda ranan şartlar kişiyi tarif eder nitelikte olursa gündemden hiç bir zaman da düşmez. Biz sendika olarak bu konuyu araştırp kamuoyunu ileriki günlerde bilgilendireceğiz. Ancak atamaların liyakate ya da ehil olmasına göre değil de akraba veya sivil toplum ilişkilerine göre yapıldığını görmek Malatya’nın başına gelecek en büyük kötülüktür. Bu kötülükle mücadele eden Malatya Ankara’da felaketiyle gündem olamaz ki.

“MALATYA’YA GEÇİCİ ŞİRE PAZARI BİLE YAPILMADI”

Malatya Kayısısı coğrafi işaret tescili almış bir meyve olmasına rağmen bunun değerini Malatya’da söz sahibi olan bürokrat, siyasilerimiz anlamamış olacak ki kuyumcular için yapılan geçici Kuyumcular Çarşısı gibi geçici Şire Pazarı kurma vizyonu bile gösteremediler. Kayısı esnafını bir çarşıda toplayarak dışarıdan gelenlerle kayısıyı buluşturma imkânı bile sunmadılar. Oysa ki Malatyalı kayısı ile ayakta kayısı ile müreffeh. 

Doğal afet yaşayan bölgelerde karaborsacıların ve fırsatçıların türemesi çok doğaldır ama buna müsaade eden devlet yetkililerinin olmaması hiç doğal değildir.

15/12/2023 tarihindeki karşılaştırdığımız fiyatlarla hamsi Kayseri’de 49 TL, Ankara’da 60 TL iken Malatya’da 120 TL olmasına müsaade eden belediyenin Malatya’ya zulmü değil midir?  Belediye zabıtasının işi sadece seyyar satıcıların arabalarına el koymak olmasa gerek.

 Hepimizin bildiği ve yaşadığı hazır beton üreticilerinin fahiş fiyata beton satması halkta tepki buldu ama ilgili makamlardan hiç müdahale olmadı. Aynı özelliğe sahip hazır betonun birim fiyatı, Elazığ’da 1500-1600 TL civarındayken Malatya’da 2700 TL civarında olması, bunu yerel yöneticilerin seyretmesi ve merkezi yönetimin haberinin olmaması varsa da tepkisiz kalması Malatyalılar için zulüm değil midir? Esenlik hazır beton hazır santrali kurduktan sonra fiyatların makul seviyeye düşmesi belediye kuruluşu olan Esenlik Şirketi’nin müdahalesi mi yoksa özellikle fiyatlar yüksek tutulup da Esenlik’in pazara girmesine ortam hazırlanması mıydı?

Artık depremden sonra öyle bir hal aldı ki şu Malatya’da her an herkesten her şeyi bekler olduk. Vatandaş uygulayıcıların vicdanlarına teslim edilmiş vaziyette. Kamu çalışanından tutunda esnafına, amelesine kadar herkes vicdanı kadar merhametli ya da zalim.

Malatya’da hayat böyle işte.

 

 

 

Neler Söylendi?
DİĞER HABERLER
Ağbaba, “Mücbir Sebep Şehirler Ayağa Kalkana Kadar Devam Etmeli”

Ağbaba, “Mücbir Sebep Şehirler Ayağa Kalkana Kadar Devam Etmeli”

26-04-2024 - POLİTİKA

Tüfenkci : “Çarşımızın diğer bölgelerinde de inşaatlar hızlıca başlayacak”

Tüfenkci : “Çarşımızın diğer bölgelerinde de inşaatlar hızlıca başlayacak”

26-04-2024 - POLİTİKA