Teknolojinin hızla ilerlediği günümüzde geçmişin hatıralarını yaşatmak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla kurulan Malatya Büyükşehir Belediyesi Radyo ve Gramofon Müzesi, tarihî kültürel mirası koruma yolunda önemli bir rol oynuyor.
Malatya’da kent mimarisine uygun inşa edilen 2 katlı kerpiç evde kurulan Malatya Radyo ve Gramofon Müze’sinde; radyolar, gramofonlar, mikrofonlar, radyo malzemeleri ile 1960’lı yıllarda faaliyete geçen Malatya Radyosu’na ait verici, anten, yayın cihazları ile olmak üzere toplamda 703 parça eşsiz eserle radyo ve gramofonun zaman içinde geçirdiği evrim gözler önüne seriliyor.
Daha fazla fotoğraf görmek için tıklayınız...
1940’lı, 1950’li yıllarda yayımlanan radyo dergilerinin, mecmualarının ve efemeralarının olduğu Radyo ve Gramofon Müzesi gezenlerin büyük beğenisini topluyor. Malatya Büyükşehir Belediyesi tarafından 2018 yılında faaliyete geçirilen Radyo ve Gramofon Müzesi ile ziyaretçiler âdeta nostaljik bir tarih yolculuğuna çıkıyor.
Müzedeki radyo, gramofon ve mikrofon gibi tarihe tanıklık etmiş büyüleyici cihazlar yalnızca müzik ve bilgi kaynağı olmanın ötesinde; insanların hayatına dokunan, toplumsal bağları güçlendiren özellikleri de bünyesinde barındırıyor.
Radyo ve Gramofon Müzesinde; Hatıra Fotoğrafı Çekim Köşesi, Malatya Radyosu Köşesi, Fahri Kayahan Köşesi, Siyasal Tarih Köşesi, İlk Radyo Yayını Köşesi ve Fehmi Usta’nın Radyo Tamir Köşesi bulunuyor.
Ziyaretler Ücretsiz
Malatya Büyükşehir Belediyesi Radyo ve Gramofon Müzesi hakkında genel bir bilgilendirme yapan Müze Sorumlusu Mehmet Başkurt, “Radyo Gramofon Müzemiz 2018 yılında Malatya Büyükşehir Belediyesi himayesinde açıldı. Ülkemizin en büyük Radyo Gramofon Müzesidir. Müzemizde, onlarca ülkeden toplamda 703 parça bunuyor ve bu parçaların yüzde 90’ı ise çalışır durumdadır. Müzemizde yıllık ortalama 40-50 bin arasında ziyaretçimizi ağırlıyoruz. Ziyaretçilerimiz müzemizi pazartesi günleri hariç sabah saat 09.00 ile akşam saat 17.00 arasında ücretsiz gezebilirler” dedi.
Öte yandan müzedeki bazı eserlerin yapım amacından ve hikâyelerinden de bahseden Başkurt, sözlerine şu şekilde devam etti:
Polyphon (Müzik Kutusu) ve Phonographe Pathe (Ses Kayıt Cihazı)
“Müzemizin en eski parçası 1890 yılına ait polyphon, yani bugünkü adı ile müzik kutusu. Elektrikten tamamen bağımsız, mekanik ve çelik bir sistem ile çalışıyor. Ses kayıt cihazımızın mucidi ise Edison’dur. Bu cihazda hem ses kaydedebilme hem de kaydettiğiniz sesi tekrardan dinleyebilme özelliği bulunuyor. Dolayısıyla şunu söylemek mümkün olacaktır, müzemizde yer alan tüm parçaların ataları bu iki parça diyebiliriz.
Nazi Propaganda Radyosu (1938-1941)
“Nazi Propaganda Radyosu” müzemizin en önemli eserlerinden bir tanesidir. 1983-1941 yılında dönemin Nazileri tarafından üretilen tek frekanslı bir radyodur. Naziler o dönemde radyoyu sadece kendi askerlerinin dinleyebileceği şekilde tasarladı ve bu radyo sayesinde Fransa, Polonya gibi birçok Avrupa ülkesinde toplumları yönlendirdiler.
El Yapımı Galenli Radyo
Türk mühendislerimizin icat ettiği ve ürettiği ‘Galenli’ dediğimiz el yapımı bir radyodur. Bu radyoya hiçbir şekilde fiziki giderimler yapılmamış, bir bobin ve içerisinde güç diye tabir ettiğimiz alıcılar ile oluşturulmuştur. Baktığımızda radyonun tüm alıcılarını dışarıdan görebiliyoruz.”
Fehmi Usta’nın Radyo Tamir Köşesi
Son olarak Fehmi Usta’nın Radyo Tamir Köşesi’nden de bahseden Müze Sorumlusu Başkurt, “Radyo Tamir Köşemize ise geçmişte Malatya’mızın en meşhur radyo ve gramofon ustalarından biri olan ‘Fehmi Usta’nın adını verdik. Bu köşede hem müzedeki radyo ve gramofonların hem de ziyaretçilerimizin getirdikleri radyo ve gramofonların tamirini yapıyoruz. Gelen her radyo, o dönemlerin anılarını geri getirirken, ustanın ellerinden yeniden hayat buluyor” şeklinde konuştu.